Doğuş Aydın- İngilizce Öğretmeni

Başlangıç » bedava ingilizce » İngilizce Nasıl Öğrenilmez

İngilizce Nasıl Öğrenilmez

Buradan başla

Takip edebildiğiniz üzere haftalık olarak uzmanlık alanım olan İngilizce eğitimi ve tecrübelerimin olduğu çocuk gelişimi ile ilgili bir yazı yayınlamaktayım. Bu hafta toplumumuzdaki birçok insanda karşılaştığım İngilizce öğrenirken izlenen yollar ve hatalarla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Yapılan bu hatalar ne yazık ki bizleri dünya sıralamasında İngilizce öğrenimi adına çok gerilere atmakta ve ülke, millet ve bireyler olarak dünyaya entegre olabilme yetimizi azaltmaktadır.

 

Sorunun temelini, nedenlerini ve uygulayıcıların hatalarını irdelemeden daha pratik ve faydalı bir yazı olmasına çalışacağım. Bu yazım umarım İngilizce öğrenirken karşılaşacağınız sorunlara yol gösterici olabilir.

 

1.ÇEVİRİ YAPARAK

Bu ifade birçok insan için uygulanması ve beynine söz geçirilmesi çok zor bir yöntem. Umarım altta yazacaklarımla sizi ikna edebilir ve beyninizi daha doğru kullanabilmenizi sağlarım. Çünkü buna inanmaz ve beyninize telkinlerle yol gösteremezseniz içinizdeki dürtü sizi yabancı bir dil öğrenirken her zaman ana dilinizden öğrendiğiniz dile veya öğrendiğiniz dilden kendi dilinize çeviri yapmanıza yönlendirecektir. Ancak özellikle son 10 yılın çok önemli İngilizce Öğretim yaklaşımlarından olan Konuşturmacı ve Harmanlanmış metodlar dil öğrenirken beyinde yapılan çevirmelerin bu süreci daha da zorlaştıracağını göstermiştir. Bir insan ana dilinde dahi o konu ile ilgili düşünerek, tasarlayarak konuşur veya kullanacağı kelimeleri seçer ise konuşma yeteneğinde ciddi sıkıntılar ve duraklamalar oluşacaktır. Bu durumu Yabancı Dil öğrenirken uyguladığınızda konuşamıyorum veya anlayamıyorum diye düşünebilirsiniz. Her dil; dilbilgisi ve kelime diye adlandırdığımız iki bilgi kısmından ayrıca Konuşma, Yazma, Dinlediğini ve Okuduğunu Anlama olmak üzere yetenek kısımlarından oluşur. Bu sistemle kelime ve dil bilgisi yapılarını doğru kullanabilirsiniz. Ancak kesinlikle konuşamaz ve dinlediğinizi anlayamazsınız. Özellikle bu iki yetenek size anlık anlama ve cevap verme mecburiyeti getirdiği için sizi o dili kullanamayan veya anlayamayan bireyler haline getirir.

 

Bir dili öğrenirken ilk süreç çevirerek başlar. Ancak kelime ve dil bilgisi eğitim süreci içinde edinilerek akıcı kullanım seviyesine gelir. Daha önce çok kullandığınız kelime ve yapılara karşı çevirme sistemi ortadan kalkar. Örneğin çok kullanılan ‘How are you?’ veya ‘I can play football.’  ifadelerini çevirmeye ihtiyaç duyar mısınız? Bence hayır. Çünkü insan beyni çok kullandığı ve uyguladığı ifade ve yapıları içselleştirip edinir ve refleks davranış haline getirir. Bunu nasıl başarabilirim noktası ise bol bol konuşmaktan ve dinlemekten geçmektedir. Öğrendiğiniz yeni kelime ve dil bilgisi yapılarını ezberlemek yerine bunlarla cümle kurmayı denemelisiniz. Dinlediğinizi ilk seferde anlamasanız ve konuşmaya çalıştığınızda çok duraklasanız dahi kendinizi zorlamaya gayret gösterin.

 

2.EĞİTİM SÜRECİNDE TÜRKÇE KONUŞARAK

Bir önceki maddede belirttiğim üzere dil; içselleştirerek edinme şeklinde öğrenilir. Bir bebeğin kendi ana dilini öğrenmesi ile birinin yabancı dil öğrenmesi arasında yöntemsel farklılıklar olsa da genel mantık açısından fark yoktur. Öğrenmek istediğiniz dili ne kadar duyar, ne kadar kullanır, ne kadar okur ve ne kadar yazmaya çalışırsanız o kadar iyi bir şekilde kullanabilirsiniz. Yabancı dil bir matematik dersi değildir. Hatalar yaparak konuşmanızı ve  hatalı anlayarak dinlemenizi yabancı dil öğrenim sürecini kendi anadilinizde sürdürmenizden daha verimlidir. Kendi ana dilinizde de fark etmediğiniz birçok hata yaparken ikinci bir yabancı dilde hata yapmamanız imkansız olacaktır. Dolayısıyla siz de öğretmeninizle sadece İngilizce konuşmalı ve ondanda yalnızca İngilizce konuşmasını beklemelisiniz. Eğitim süresince her şeyi anlamayı ve her konuşmayı hatasız gerçekleştirmeyi beklerseniz bu işin sonunu göremezsiniz.

 

3.KORKARAK

Yabancı dil öğrenirken korku ve panik yapma gibi psikolojik faktörler bu süreci verimsizleştiren etkenlerdir. Düşünün ki bir insan iş görüşmesine gittiğinde korkudan ana dilini konuşurken kekeleyebiliyor ise yabancı dil öğrenen biri aynı durumda daha büyük zorluklar yaşayacaktır. Çünkü dil; ancak rahat olduğunuz ve kaygılanmadığınız sürece olumlu bir şekilde gelişir.

 

4.SADECE DİL BİLGİSİ VE KELİME ÇALIŞARAK

Bir dil bilgisi kitabı ve sözlük ile bir dil öğrenilebilseydi hem öğrenenler hem de öğreticiler bu işe çok sevinirlerdi. Ancak yabancı dil sadece kelimeleri ezberleyerek veya dil bilgisi yapılarına çalışarak sadece çok yüksek dil zekası olan insanların başarabileceği bir sistemdir. İşitsel ve analitik zekası yüksek olan kişilerde yabancı dil bir kabus olacaktır. Şöyle düşünün: Bazen bildiğiniz kelimeleri veya yapıları dahi konuşurken kullanamıyor ve dinlediğinizde anlayamıyorsunuz. Bunun nedeni nedir? Nedeni yabancı dilde öğrenilen her kelime ve yapının okuma metinlerinde, yazma aktivitelerinde, dinleme parçalarında ve konuşma çalışmalarında yeterince kullanılmaması ve sonuç olarak yetenek (okuma, yazma, konuşma, dinleme)- bilgi entegrasyonun yeterince sağlanmamasıdır. Örneğin ‘Geçmiş Zaman’ yapılarını öğrenmeye çalışıyorsanız mutlaka bu yapının çok kullanıldığı seviyenize göre bir insanın geçmiş hayatını veya bir icadın buluş sürecini anlatan metinleri okumanız gerekir. Aynı konularda bir metni dinlemeyerek, yazarak ve konuşarak kullanmanız gerekir. Kendi kendine yabancı dil öğrenmeye çalışan insanların yaptığı en büyük hata budur. Mutlaka bu entegrasyonu gerçekleştirmeniz gerekir. Aksi takdirde hiç verimli bir süreç geçirmemiş olursunuz

 

  1. 3-4 HAFTADA BİR İNGİLİZCE ÇALIŞARAK

Yabancı dil öğrenimi süreklilik ister. Bu sürece başlıyorsanız hayatınızın bir yerinde mutlaka bu dili kullanmalısınız. Bir defter veya kitap olmasa da öğrendiğiniz dil hayatınızda bir yere sahip olmalıdır. Spor yaparken kas yapmak gibidir yabancı dil. Sürekli kaslarınızı geliştirmeye uğraşmazsanız kaslarınız kalmayacaktır. Dolayısıyla yabancı dil öğrenirken mutlaka derslerinizi veya ders çalışma saatlerinizi sürekli kılın ve ‘Ben öğrendim artık.’ dediğinizde bile bu işin ucunu bırakmayın. Filmler izleyin, kitaplar okuyun ve birileri ile konuşun veya yazışın. Aksi takdirde ana dilinizi dahi 1 sene kullanmadığınız ne kadar gerilemeye başladığınızı hissedersiniz.

 

Genel olarak öğrencilerimde ve diğer insanlarda en çok karşılaştığım sorunlar bunlardır. Umarım siz bu hatalara düşmez, bu süreci başarı ile sürdürür ve hiç sonlandırmazsınız.

 

İngilizce öğrendiğiniz günler dileğiyle,

Doğuş AYDIN

İngilizce Öğretim Uzmanı


Yorum bırakın